Adaptif Radyoterapi Nedir?

Adaptif Radyoterapi, radyoterapi sırasında hastaya uygulanan planın, hasta anatomisindeki (tümörün küçülmesi veya büyümesi, kilo kaybı ve organ hareketi gibi) ve tümör biyolojisindeki (hipoksi gibi) değişiklikleri hesaba katacak şekilde değiştirilmesidir.

Adaptif Radyoterapi, tedavi sürecindeki değişiklikleri ölçmek ve planın yeniden düzenlenmesi ile doz dağılımını planlanan optimal doz dağılımına eşit hale getirmeyi amaçlar. Adaptif Radyoterapi ile tedavi kişiye özel hale geldi. Adaptif Radyoterapi uygulaması; görüntü rehberliği, tedavi adaptasyonu ve doz doğrulaması olmak üzere üç adımda gerçekleşir.

Adaptif Radyoterapi eski bir kavramdır, ancak teknik kısıtlamalar rutin uygulamaya girmesini engellemiştir. ART, radyoterapi dozunun tam ve doğru olarak verilmesini sağlayarak radyoterapinin etkinliğini arttırır. Verilen dozun hedef hacim sargısının kabul edilen değerinin altına düştüğü ve risk altındaki organların tolerans dozunun üzerinde bir miktar aldığı durumlarda yeni bir plan ihtiyacı ortaya çıkar. Adaptif Radyoterapi klinik sonuçları yeni yeni yayınlanmaya başlamıştır. Bugüne kadar yapılan çalışmalardan elde edilen veriler sonucunda kilo kaybı, kesir sayısı, vücut kontur değişiklikleri gibi birçok faktörün adaptif planın zamanlamasını etkileyebileceği düşünülmüştür.

Adaptif Radyoterapi Neden Gereklidir?

  • Eksternal Radyoterapi (EXRT), kanser radyoterapisinde en sık kullanılan tekniktir.
  • Tedavi süresince günlük anatominin sabit kaldığı ve değişmediği varsayılır.
  • Genellikle EXRT’de tedavi planı bir kez yapılır ve tüm tedavi boyunca aynı yöntem kullanılır.
  • Gerçekte, anatomi, hedef şekli ve pozisyonundaki günlük değişiklikler nedeniyle bu varsayım her zaman geçerli değildir.
  • Tedavi süresi boyunca aşağıdaki değişiklikler meydana gelebilir.
  • Hedefin şekli ve konumu – tümör küçülmesi veya büyümesi
  • Anatomik – boşluk veya boşluk, organ hareketi, kilo kaybı olan organların dolgunluğundaki değişiklikler
  • Tümör biyolojisindeki değişiklikler (hipoksi gibi)

Akciğer Kanserinde Adaptif Radyoterapi

Akciğer kanserlerinin tedavi sürecinde iç organ hareketleri, tümör hacminde azalma, solunum düzeninde değişiklik ve kilo kaybı gözlemlenir. Bu, dozimetride bir kaymaya neden olur. Vlachaki’nin çalışmasında Adaptif Radyoterapi ile 20 Gy alan akciğer hacminde %35’ten %26’ya kadar azalma saptanmıştır. Akciğerler, kalp ve yemek borusu tarafından alınan ortalama dozlar daha azdı. Sonuç olarak, akciğer kanseri tedavisinde adaptif radyoterapi ile kritik yapılardaki yan etkilerin azaltılabileceği ve doz artırımı ile tümör kontrolünde artış sağlanabileceği söylenebilir.

Karaciğer Tümörlerinde Adaptif Radyoterapi

Karaciğer tümörleri de solunumla ilişkili organ hareketleri ve karaciğerin düşük radyasyon toleransı nedeniyle ART’den fayda görebilecek bir gruptur. Bunun için ‘dahili hedef hacim’ yaklaşımı ve hastaya özel solunum genişliği tespiti gibi planlama ve uygulama stratejileri kullanılmaktadır. Normal dokulardaki dozimetrik farklılık, ART ile dozu artırmanın mümkün olduğunu göstermiştir.

SOR